Gündemden düşmeyen Ebru Akçay yediğine içtiğine çok dikkat ettiğini ayrıca sabah yada öğlen kahvaltı yapmaktan kaçındığını sıvı içecekler daha tüketerek formunu koruduğunu söylüyor.Sabah ve gece aç karnına su içerek daha dinç hissettiğini ve güzel fiziğini böylelikle koruduğunu sıvı içerekler içmesine borçlu.
Hatlarını belli eden kıyafetler giymekten çekinmeyen fiziğine güvenen Ebru Akçay ‘ ‘yaşlandığım da dair böyle kalacağıma şüphem yok çünkü Allahtan gelen bir güzelliğim var”diyor.
Spor ve yürüyüşün kendisine çok iyi geldiğini savunuyor.Özellikle de yüzmeye fırsat bulduğu zamanlarda bir kuğ gibi suyun üstünde süzülüyor. Kendisinde sevmediği hiç bir yanı olmayan Ebru Akçay bacak kaslarına çok güveniyor.”Bacaklarım benim en güçlü yanım kollarım kadınsı ince ve narindir”. Hayatında sporun vaz geçilmez olduğunu hergün olmasa da 2 günde bir düzenli yürüyüş yaptığını bunun da sağlığını koruduğunu söylüyor.Çalışma zamanlarında bile uzun süre oturmadığını çoğunlukla bir fırsatını bulup kalkıp yürüdüğünü, yürümenin de insan sağlığının da yürümeyi çok etkilediğini savunuyor. Fit fiziği ve duruşuyla kendisine hayran bırakıyor. Sevenlerinin desteğiyle kendisine daha çok baktığını böylelikle daha çok sevildiğinin farkına varmış.Hayatında başarılarını da buna borçluymuş.En çok keyif aldığı spor aerobik olan Ebru Akçay orta okul yıllarında moraton da madalya bile almış. Maraton da 6 saat koştuktan sonra uzunca koşuyu bitirip 2 madalya birden almış.Koşuda beden eğitimi hocasının yanından ayrılmamış ve onu takip ederek koşmuş.Bu başarısını bacaklarının güçlü olduğunu kanıtlacağını düşünüyor.